Fotoğraflardaki yoga

Yeni öğrendiği poza girip fotoğraf çektirmek için hevesli bir yoga hocası...

Tamam, o gün ben bu pozu verdim, fotoğrafım çekildi, çok da havalı hissettim. Ancak ertesi gün bir ders aldım. Girdiğim pozlar eklem ve kaslarımı zorlamıştı. O gün dedim ki; Beril sen ısınmadan, hazırlanmadan, hissetmeden sırf havalı olsun diye poz vermek istersen yoga bunun neresinde? ( Bknz. Bir soru ile hayatım değişti)

Aynı naneyi, ters duruşları denerken de yedim. Kulak içi kristaller yerinden oynamış, bir süre yer ayaklarımın altından kayarak dolaşmıştım.

Tüm bu deneyimler yoganın aslında fotoğraflarda gördüğümüz şey olmadığını çok daha derin olduğunu hissettirdi. Daha derine inmek için merak uyandırdı ve artık biliyorum ki yoga pratiğinde ısınma ve merkezlenme önemlidir. Aynı şey tek bir asana pozu içinde geçerlidir. Girdiğin poz sadece duruyor gibi gözükse de akış ve hareket hissine sahiptir. Nasıl hissediyorsun? Bedenin poza nasıl cevap veriyor? Bedenini dinlediğinde nereler güçlü, zayıf ya da gergin? Poz sana ne söylüyor?

Poza girdikten sonra, kendi bedenin ve özün arasında bir sohbet başlıyor. İnanıyorum ki yoga asanaları birçok şeye yanıt vermektedir.

Yoga bunun neresinde diye sormuştum kendime. Asanalar cevap verdi; bedeni, zihni, ruhu hazırladıktan sonra ve bir akış içinde, hissederek yapılan her şeyin daha anlamlı olduğu bilgisini attım cebime. Ve yoga, bu bilgiyi sadece matın üzerindeki pratikte değil hayatın her aşamasında kullanıma açmakta.

Beril Çaylı